Kaybedenler Kulübü, Tolga Örnek yönetmenliğinde dram-komedi bir yapıt. Filmde Nejat İşler, Yiğit Özşener, Ahu Türkpençe ve Serra Yılmaz gibi isimler rol alıyor… Film genel olarak ağır bir seyirde, fakat izleyiciyi sıkmadan ilerliyor. “Loser” yazılı kıyafetleriyle Kaybedenler Kulübü isimli radyo programı yapan 2 arkadaş, aslında bu yanlızlık durumlarından hiç de rahatsız değiller…
Alternatif kitaplar basan bir yayınevinin sahibi olan Kaan (Nejat İşler) ile Kadıköy’de bar işleten, çok sıkı bir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete (Yiğit Özşener), 90’lı yılların ikinci yarısında, sanki bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlıyor. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirerek, programın şöhreti hızla yayılıyor. Bu arada Kaan ve Mete eski hayatlarına aynen devam ediyorlar.
Her gün başka kadınlarla yalnızlığını gidermeye çalışan Kaan, (Filmde erotik sahneler kıvamında ayarlanmış durumda. Rahatsız edici boyutta değil.) aradığı aşkı Zeynep’de (Ahu Türkpençe) buluyor ve aralarındaki hayat görüşü farklılığına rağmen bu aşkı tutkuyla yaşamaya çalışıyor… Doğal yorumları, tabiri caizse cool yaklaşımları (biraz da açık konulu sohbetleri) ve herkesin ‘kendi kaybını’ bulduğu ‘Kaybedenler Kulübü’, toplumun farklı kesiminden insanları biraraya getirerek adeta bir ‘ortak mahalle’ de buluşturuyor ve birinciliğe kadar yükselişine devam ediyor.
Filmde bir ara “Issız Adam” ‘ı yaşadığımı söyleyebilirim. Yanlız ve hergün başka bir kadınla beraber olan serbest bir adam, ona kalpten bağlanan aşık olan bir kadın ve yaşadıkları süreç…
Türk Sinema’sında sürekli daha da iyiye giden, başarılı fimleri görmek beni mutlu ediyor… İzlemenizi tavsiye ederim.
(Kaybedenler Kulübü Partisinde elektrikler kesildiğinde herkesin tekbir ağızdan söylediği parça)